Lost
“Lost ne amk?”
~ Ek$iSözlük
“Kapat da yat artık!”
~ Analar, babalar, eşler, dostlar yorumuyla Lost izleyen biri
“Lost bilgisayarı lost olur, Hurley'den ne güzel tost olur.”
~ Bir Lost Geek'i
Senaryo[değiştir]
Efendim bu leziz ve pek hastalıklı dizimizde konu, bir adaya düşen insanların analarından emdiklerini burunlarından getirmek, "öleydim de bunları görmeyeydim" durumuna düşürüp zaten uçak düşerken yarımlanan akıllarını tamamen nötralize edip sünger kıvamına getirip ameliyatla almak ve kurdukları "oceanic sünger sanayi - bünyamin others ve oğulları" şirketi sayesinde dünya sünger piyasasında bir numaraya yükselmek olan bir grup köylünün son parti gelen grupla mücadelesi üzerine kurulmuştur.
Malum adada yaşayan köylü insanları, bir grup zıpçıktı ve "dünyayı kurtarıcaz, sayılar var sayılar" diye hadi istasyon kuralım, düğmeye basalım, gözlem yapalım, kuduralım heyecanıyla gelen bilimadamını görüp korkarak, saklanmıştır. Bilimadamı grubu, arkasındaki para kaynağı konumunda olan gerizekalının "tarihe geçicez be heyyooo" diye içten içe sevinip, "basbas paraları adaya" diyerekten imzalayıp verdiği çekleri "arap yağı bol bulunca götüne sürer hoca" edasıyla harcayarak, adayı ne idüğü belirsiz bir ton saçmalıkla ve teçhizatla donatana kadar yemez, içmez, sıçmaz "kutup ayısı getirelim, böööyle dumandan bişey yapalım, denizaltı alalım, karşıya bi ada daha yaptıralım" gibi ultrasonic fikirlerini hayata geçirirler. Gel zaman git zaman bunlara parayı sağlayan Yarma Endüstri grubu Sezer in fırlattığı anayasadan sonra çıkan krizde taklaya gelince paralar kesilir. Adada fitne fesat başgösterir. Bilimadamları ekmeğe suya muhtaç hale gelirler ve içlerinde "e skerim adasını lan" sesleri yükselmeye başlar. Artık ödeyemedikleri elektrik faturaları sonucunda Avustralya Açık Denizler Elektrik İdaresinde'ki memurlar trafolarından doğruca denize giren kabloyu kesip adayı karanlıkta bırakınca transportatif stabilizasyon için yaptıkları siyah duman güvenliği geçerek gelir ve alayını yer. Adada yaşayan Bünyamin Others ve kasaba sakinleri ise bütün tesislere sanki babalarından kalan mirasmış gibi konarlar. Derken basılmayan düğme sayesinde bir gemi gelir ve bünyamin ile oğulları, gemidekilerin adada kalmaktan sünger gibi olan beyinlerini çıkartıp satma işine girer ve malı kamyonla kaldırır. Bir uçak bir gemi derken gelen gelenedir ve yok satmaktadırlar.
Taa ki...[değiştir]
O 815 sefer sayılı uçak düşene kadar. Bu uçaktakilerin hayatta kalanlarından bir grup sanki ada babalarının malıymış ve kırk yıldır bu anı bekliyorlarmış gibi ortama uyum sağlar ve pembe dizi tribine girip entrika heveslisi olur çıkarlar. Böyle bir, sorulan sorulara cevap vermeme, ne yaptığı hakkında yalan söyleme, bir şey bulunca gizleyip zulalama, her bi skten kıllanma ve "bu adada yanlız da kalsam 50 yıl yaşarım aga" imajı yaratma hevesi başgösterir. Köylüler herzamanki "alırım aklını mayk" numaralarını çekmeye başlarlar fakat grubun içindeki "Kate'i kimseye yar etmem aga" saplantısı ve "ulan zaten buraya düşmüşüm canımdan bezmişim valla skerim sülalenizi ha" tribi sayesinde bünyamin ve köylülerin işi zorlaşır. Ne yaptılarsa ne ettilerse boka sararlar ve beceremezler. Ve adadaki macera artık "ulan burası borsa, kim kime korsa" şeklinde restleşmelerle kızışarak "çıkışta görüşürüz" moduna girer.
Türkiye'de çakma Lost dizisi çalışmaları[değiştir]
Dizinin Adı:Kurban’ın Kurbanları
Yönetmen:Taylan Biraderler
Yapımcı:Osman Yağmurdereli
Müzik:Yalnızlığımın Adasında Bitirdim Benliğimi
Kazazedeler[değiştir]
- Jack: Nejat İşler
- Kate: VJ Bülent
- Sawyer: Kıvanç Tatlıtuğ
- John Locke: Mazhar Alanson
- Hurley: Ata Demirer
- Mr. Eko: Pascal Nouma
- Jin: İlhan Mansız
- Sun: Ayumi Takano
- Sayid: Mehmet Ali Nuroğlu
- Shannon: Pınar Altuğ
- Charlie: Özgür Çevik
- Boone: Berk Hakman
- Ana Lucia: Doğa Rutkay
- Claire: Seçkin Piriler
- Desmond: Birol Üne
- Michael: Steve Kompela
The Others (Diğerleri)[değiştir]
Kısaca Konu[değiştir]
Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilini fırsat bilip, “Şöyle bir Amarika’ya gidelim de görelim neymiş, hem ucuz bilet de bulduk, ne duruyoruz o zaman!” düşüncesiyle “Okyanus Havayolları”na ait “831 nolu” uçuşa doluşan Türkler, uçağın Atlantik Okyanusu üzerinde infilak etmesiyle kendilerini bir anda ıssız bir adada bulurlar.
SSK Okmeydanı Acil Servis doktorlarından Jack de (N. İşler) bu yolcular arasındadır ve gözlerini adada açması ile gaipten gelen “Doktor Jack, Doktor Jack acilen sahile bekleniyorsunuz.” sesini duyması bir olur. Hızla sahile koşan (ve dizinin ilerleyen bölümlerindeki geri-dönüşlerde Aliye isimli eski aşkıyla hüzünlü ayrılışını izleyeceğimiz) Dr. Jack, “anam anam” feryatlarıyla inleyen yolcularla karşılaşır ve olaylar gelişir.
Dizi ilerledikçe adanın hiç de öyle ıssız bir yer olmadığı ve bu adada zamanında (Sorosçu olmakla suçlanan) Dharma Vakfı ile TUBİTAK’ın ortak çalışmalar yürüttüğü ortaya çıkar. Bu çalışmalar adanın manyetik dengesini bozmuş ve yönlerin tespit edilemez hale gelmiştir. Bu da başta ada imamı Mr. Eko (Nouma) olmak üzere, çoğunluğun moralini feci halde bozar. (Bkz. Bölüm 8 “Kıble Nerede Be Hacım?”)
Lost dizisinde bi sayılar var. Kıvırcık şişko zamanında milyon dolarlık lotodaki altı sayıyı bilmiş de işte o sayılar 4-8-15-16-23-42 imiş de adadaki kapaklı betonun üstünde de aynı sayılar varmış da her 108 dakikada bir bilgisayara bu sayıları yazıp execute etmezsen çok kötü şeyler olurmuş da dharma projesine göre falan filan.
Sayısal’da gizemli sayılar “3 5 8 31 40 41” rakamlarına oynayıp paranın gözüne koyan Hurley’in (A.Demirer) ada hakkında sürekli söylediği “Abi ben burayı biliyorum, Acun’un adası burası, Survivor Türkiye Yunanistan da burada çekildiydi.” cümlesi ve John Locke’un (M. Alanson) burnuna sürekli gelen kaşarlı tost kokusu da adanın gizemini arttırır. Nitekim yolcular bu adada yalnız olmadıklarını anlayacaklar ve olaylar gelişecektir.